AH YIL!




  Yıllar yılları ezip geçerken; ben durmuş gökyüzünün aydınlanışını izleyip, kalabalıktan duyamadığım sessizliği dinlemeye koyuldum. Sessizliği dinleyemiyorum. Sessizlik yok gibi. Hava aydınlıkken gözlerimi kapattığımdaki karanlığı arıyorum. Bu yüzden rüzgardan pencereler kapanmıyor. Bu yüzden çiçekler kuruyor. Ve bitmiyor. Kitapların taze sayfaları sararırken; ben durmuş gökyüzünün aydınlanışını izleyip, kalabalıktan duyamadığım sessizliği dinlemek istiyorum. Sabahın erken saatlerinde arabalar vızır vızır, gecenin geç saatlerinde arabalar vızır vızır, kapılar hep açılıp, kapanıyor. İnsanlar çok konuşuyor. Ben hep bağırıyorum. Ve sanki bir tek ben beni duymuyorum. Kafamda çalan yüksek melodiler git gide artmış da seni görmeme hali benliğimi esir almışcasına bir hal var. Uyuduğumda çıktığım seyahatlere eşlik etmene hiç müsaade etmedim çünkü. Ama sen gülerken gözlerine dokunmak istedim. Hani gülerken gözlerinin kenarlarında bir kırışıklık olur ya onu hissetmek istedim. İşte o dünyanın en güzel hali olmalı. O kırışıklığın, sen gülmeden çıkması için yılların yılları ezip, seni yıpratması gerekir. Sırf bu yüzden..! Yıllar yılları ezip geçerken; ben sen güldüğünde gözlerine dokunmak istiyorum. Sessizlik duyulmuyor zaten. 

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar