NEDEN SORUSU


   Düşünme yetisi verilmiş tek canlı olmanın onurunu yaşamaya niyetlenip, niyetinin ne olduğunu düşünemeyen aciz hayvanlarız. Bunu böyle yazmama vesile olan Konfüçyus, Thales, Sokrates ve Platon… Ah birde ülkemizde yaşanan o çirkin anlatmaya bile dilimin varmadığı olaylar... Sürüyü takip edercesine hareket edip ''Yahu olaya birde şuradan bak!'' denildiğinde onu hainlikle, nankörlükle, bağnazlıkla suçlayabilecek kadar basitleştirebiliyoruz, olayları. Senin veya benim ideolojik bakış açılarımız zerre kimsenin umurunda değil. Olmakta zorunda değil. Ölümün olduğu yerde ideolojiler savaşamaz çünkü. Her şey çok hatalı. Bizde bir şeyleri yanlış yapıyoruz ve bu yanlışları birbirimize dememek için her şeye dümdüz bakmayı tercih ediyoruz. İnsan zihinsel olarak öyle eksik yaratılmış ki! Yinede eksikleri kapatmayı dertlerimiz arasında görmüyoruz. Kısa ve basit çözümlerle uzun vadeli sonuçlar bekleyecek kadar aciziz işte. Ne Thomas'ın ne de Platon'un ütopyasındayız. Yaşadıklarımızı ya da yaşayacaklarımızı bir kişi ya da beş kişi yaşamayacak, hepimiz bir şekilde bedelini ödeyeceğiz. Ama iyi, ama kötü. Yani demem o ki temiz bir gelecek istiyorsak, bunu kirli ellerle yapmamız mümkün değil. Sağlıklı düşünerek ve içimizdeki öfkeye, ''Sen şöyle bir köşeye çekil de ben kendi sakinliğim ile içimdeki sevginin ölmesine müsaade etmeden neler yapabiliyorum, bir göreyim. '' desek ve daha da önemlisi sorular sorarsak belki adımlarımızı daha sağlam atarız. Soruların ilki ise; '' NEDEN?'' SORUSU! Neden yaşadık, neden yaşamaya devam ediyoruz ve neden çözüm bulmalıyız? Belki de ben nasıl çözüm üretebilirim? En önemlisi BERABER NELER YAPABİLİRİZ?

Yorumlar

Popüler Yayınlar