DÜN GİBİ



  O gün 12 saat uyumuş olmanın etkisiyle içimde güzel bir enerjiyle erken kalkmıştım. Yol yorgunu olmamı hiç umursamadan evde dans ederek temizlik yapıp, kahve keyfi yaptım. O gün dediğim dün aslında ama ileride dün olmayacak sadece dün gibi hatırlayacağım bir gün olacak. Neyse kahve içerken sıcak hava bütünüyle etimi eritmeye çalışıyordu ki ben Çorbada Tuzun Olsun Derneği'nin çağrısını görüp bütün bahanelerimi, bütün tembelliğimi tozlu dolabın bir köşesine bırakıp, yola çıktım.
  
  Çorbada Tuzun Olsun Derneği, Taksim' de ve başka şubesi de bulunmamakta. Evsizler için çorba dağıtımı yapıyorlar ve her şey gönüllülükle işliyor. Çorbayı yapanından, paketleyenine hatta dağıtım dahil olmakla birlikte her şey gönüllü olmakla alakalı ve maaşlı hiç kimse yok. İstediğin gün gidebiliyor, gidemiyorsan da arayıp depo durumunu öğrenip; mercimek, tuz, baharat vs. şeyler alıp gönderebiliyorsun. Ben gitmeyi seçtim ve derneğe geldiğimde güler yüzlü bir sürü tatlı insanla tanıştım ve hemen işe dahil edildim. Neler yapacağım, anlatılır anlatılmaz kendimi oraya ait hissettim. Aidiyet çok önemli bir şey. Gönüllü sayısının netleşmesi için bekletilirken bir yandan hem daha derinlemesine tanışıp hem de işleyişi konuşuyor, sohbet muhabbet vakti doldurmaya çalışıyorduk. Açıkçası hiçbir sahada bu kadar aktif olmadım. Bu kadar derinden bir gönüllülük faaliyetinde hiçbir zaman bulunmadım. Anlatılanlar evsizlerle ilgiliydi ve ben bu konu hakkında hiçbir şey bilmediğim için içimde tuhaf bir korkuyla seçildiğim rota için hazırlandım, arkadaşlarımla. Önceki gün erken kalkmış, Tekirdağ'dan 6 -7 saatin sonunda evime ulaşmış ve o yorgunlukla konfor alanımdan vazgeçip böyle bir şeye gelmiş olmanın 'işe yarıyorum' etkisini yaşamadım desem, yalan olur. Çorbalar hazırlanıp, çantalara koyulur koyulmaz belirlenen rotalara gitmek için harekete geçtik. Sokaktaki herkese verilmiyordu, bu çorbalar. Gerçekten odak nokta evsizlerdi. Ve büyük araştırmalar sonucunda ellerindeki verilere ulaşılmıştı. Bu işin ciddi kuralları vardı. Çocuklara da çorba verilmiyordu çünkü akşam saat 8 gibi dağıtım yapıldığı için  o saatte hiçbir çocuk dışarda olmamalı mantığı hakimdi ve bu çok doğruydu.

  Kalbim deli gibi atıyordu çünkü normalde sokakta gördüğümde  korktuğum insanlara güler yüzlü olup, bütün samimiyetimle hal hatır sorarak çorba verecektim, bir gün önce gece sokakta görsem asla yüzüne bakamayacağım ve korkacağım insanlara nasıl olduklarını soracaktım. Çorbaları alanların bazıları yanında verilen ekmeği almak istemediğinde çok şaşırdım. Doyumsuzluğumuzun içinde doyuma şahit olduğum için şaşırdım. Sonra o sıcakta herkes cayır cayır yanarken madde bağımlısı olanların ellerinin buz gibi olması öyle canımı acıttı ki. Günün sonunda deli gibi başım ağrıyordu. Teşekkür ettiklerinde bir şeyler yapmış olmanın dev mutluluğunu yaşadım ama bir yıkıntının altında nefes alamadığımı da hissettim. Canan Tan'ın Eroinle Dans kitabını da bir solukta bitirememiştim, uyuşturucunun etkilerini öyle anlatıyordu ki iliklerimde hissetmiş, ağlayacak boyuta gelip, nefes alamayıp, baş ağrısından ara vermiş ve çok zor bitirmiştim. Aslında nasıl da toz pembe her şey…  Koordinatörümüzün kontrollü ve sakin duruşuna ayrıca hayran kalmıştım ve bize söylediği en güzel şey şuydu: ''Evsizlik, bir evinin olmaması durumu değildir, bir yere ait olamama halidir. Sokaktaki o insanlara ev verseniz bile düzelmeyecektir çoğu şey. Bu yüzden sadece güler yüzlü olup, samimiyetimizle onları hayata kazandırmalıyız.'' Sadece bu cümleler bile bakış açımı değiştirmeye yetti. Bir şeylerin ucundan ufacıkta olsa tutmak, kendimi güçlü hissettirdi. O hayali dünyadan uzaklaştırdı. Eğer yolunuz düşürse muhakkak uğrayın veyahut haber verin, beraber gidelim. Aktarmakta zorlandığım o kadar çok şey var ki aslında. Ufak detaylara takılmamak ama ufak bir şey yapmak, iyi bir şey yapmak ve yaptığın şeyin yine seni iyi hissettirmesi çok kusursuz bir ruh haliymiş. Dün çok güzel insanlar tanıdım ve çok güzel şeyler yapıldığını gördüm. Ne yalan söyleyeyim böyle şeyler görmekse insanı umutlandırıyor. Umudumuzu kaybetmemek dileğiyle.

http://www.corbadatuzunolsun.org/


Yorumlar

Popüler Yayınlar