UFAKTAN TANITIM ÇOK UFAK KALMIS

 

  Herkese benden merhaba! Ufaktan Tanıtım yazımda kafamdaki düşünceleri masaya koyacağım derken kendimden kopmuşum. 19 yaşında olduğumu Ufaktan Tanıtım adlı yazımda belirtmiştim. Ama okumaya ve yazmaya olan sevgimden bahsetmemiştim.Bu yazımda bunlardan bahsedeceğim. Bence okumak ile yazmak birbirinden farklı olup bir o kadar da birbirini tamamlayan güzelliklerdir. Ve tabiki ilkokul hayatımla beraber okumaya başladım. Ne ilginç ama! Yazmayı da 1. sınıfta öğrendim, demeyeceğim. 2. sınıfta günlük tutma sevdamla başladı demek daha anlamlı olur. Şuanda bile günlük yazmasam da ilham geldi mi hemen defter ararım.
  Şaka bir yana dursun, okumak ablamlara alınan kitapları merak etmem ile alevlendi. Mesela küçük yaşta felsefeden habersiz Sophie'nin Dünyası'nı okumaya çalışmıştım. Ama hakkını yememeliyim Jostein Gaarder 'Felsefe Nedir?' konusuyla giriş yaptığı için kavramak zor olmamıştı, Sophie'e gelen mektupları. O zaman bu kadar  anlamış mıydım? Tabiki de hayır. Ama büyüdükçe o koca boşluklar doldu felsefik açıdan. Sonra yaşıma uygun kitapları okumaya başladım. Mesela Gülten Dayıoğlu gibi hayal gücü doruklar da olan yazarlar. Sonra Dumas'a hayranlıklar, Emile Zola'ı kadın sanmalar, Balzac'la gezmeler derken lise başladı da bitti. Bu sırada Vogue, Ellle gibi moda dergilerini takip edip, en sevdiğim Ayna programını da izlemeye çalıştım.
  Ve üniversite başladı. Böyle iki üç cümleyle başlamadı aslında. Yoruldum, stres yaptım, ve hayatımı ihmal ettim. Akıllanmadım aynı şeyi üniversitenin birinci sınıfında da yaptım. Şuan akıllanmaya çalışıyorum diyebilirim. Hayatıma daha fazla kitap ve dergi soktum. R&B müzikten sıyrılıp, Türk halk müziğine, klasik müziğe ve  jazza yani farklı müziklere açtım pencerelerimi. Sporu ise yemek yemek, su içmek kadar büyük bir ihtiyaç olarak görüyordum. Hâlâ öyledir. Spor diyerek sağlıktan bahsetmişken bitki çaylarını çok sevdiğimi, bir önceki yazıda söylemiştim ama burada da söylemiş olayım. Doğal bitkiler, faydalı çaylar çok hoşuma gidiyor velhasıl. Kişisel bakım ürünlerininden en çok kremlere zaafım vardır. Hangi krem iyi, menşei ne öğrenmeyi ve kullanmayı çok seviyorum.
  Gelelim sona! En önemlisi, kafamda hep deli deli sorular vardır. Acaba neden? Büyük insanlar nasıl yapmış? Bulunan yeni şeyleri biz neden bulamadık? Bizi farklı kılan ne? Yapabilir miyim? Yapan nasıl yapmış? Ne düşünmüş de yapmış? Gibi gibi... O kadar yazıdan sonra benimle ilgili diyebileceğim en önemli şey OKUMAK. Öyle bir sevdaki bu. Zamanla sizde okuyacak ve daha iyi öğreneceksiniz beni veya anlayacaksınız demek daha doğru olur.

              Sevgiyle bakın, umutla kalın..