STAJYER ARKADASIM !!





  Merhabalar! 1 aylık tatilimde boş durmayıp, West İstanbul Marina da yapmış olduğum gönüllü stajımdan bahsedeceğim. Gönüllü dediysem babam bu marina da çalıştığı için onun üzerinden sigorta yaptık bana. Sigorta olayı karışık aslında, stajdaki olaylarımla da pek alakası yok zaten. Gönüllü olan bir şeydi işte.
  ''Marina da staj yapıyorum'' dediğim de ne yaptığım soruluyor bu yüzden öncelikle ön bürodaydım ve ön bürodakiler ne yapıyordu bunu açıklamakla başlamak daha güzel olur. Ön büro marinanın beyniymiş. Yat sahipleri ile kurulan iletişim, pazarlama, satış, reklam, muhasebe ile ilgili olaylar hatta çağrı istasyonları ile bağlantı kurma olayları bile ön büronun işi. Ve bende her şeyi görme fırsatı yakalamıştım diye bilirim. Bir kere ilk günden yatların kaydı için gereken evraklarda neler olmalı öğrendikten sonra dosya düzenlemesini öğrenip, telefonlara baktım. İlk telefona baktığım da yanlış arayan kadına çok teşekkür ediyorum çünkü farklı bir kavram duyacağım diye ödüm kopuyordu. Farklı bir kavram dediysem 'mutabakat' diyemediğimi öğrendim. Pardon pardon kadın tekrar aradığında öğrendik ki o mutabakat diyemiyormuş. Sonra orada çalışan ama benim adını bilmediğim güvenlikçi abimi a bankasından kredi olayı için  marina da gerçekten çalışıp çalışmadığını kontrol etmek amaçlı arayan bankacıya burada öyle biri çalışmıyor diyerek eşeklik de ettim. Neyse ki Beyza abla o yoğunluğunda güvenlikçiyi benim gazabımdan kurtardı. Sonra telsiz de konuşamayıp heyecandan ''ön büro 1'' diyeceğime ''west marin'' diyerek bütün marinanın beni duymasına hatta yemekte dalga geçilmesine vesile olmuşluğum var. Bir kere 'West marin ne canısı' derler adama. Bunlar hep heyecandan yoksa başka açıklaması olamaz.  Bir de oturup şöyle ofise göz attığınızda muhasebe departmanı o kadar hareketli ve stresli ki havada uçuşan muhasebe terimlerini duydukça ben yoruluyordum ya da muhasebeyi sevmememle alakalı bir durum söz konusuydu bilemedim şimdi. Bütün öğrendiklerim burayla sınırlı kalmadı. Çok şanslıydım ki fuar zamanını da yakaladım. Babam her sene götürürdü. Boş boş bakardım yatlara. Ama bu sene öyle olmadı, bir kere çalışan bir marina elemanı olarak hangi yat daha iyi, hangi yat gerçekten güzel biliyordum ve fiyatlandırması nasıl oluyor öğrenmiştim. Artık yat alabilirdim!! Şuanlık bunu şaka diyerek rafa kaldırıyorum. Ama sonradan yelkenli alacağım diyerek ortaya çıkaracağım.
   1 ayı buraya istesem de dolu dolu aktaramam çünkü çok uzun bir süreçti benim için. Şunu diyebilirim ama genel müdürünün bütün marina çalışanları ile aynı yerde yemek yediği, o kadar işinin arasında çaycının yani Aysel Abla'nın kitap okumaya vakit ayırdığı ve parmak basmayanların köpek maması alma cezası olduğu bir ofis ne kadar kötü olabilir ki. Tabi ki hiçbir yer dört dörtlük değil olaylar, aksaklıklar, kırgınlıklar oldu ve oluyordur da. Ama düşünsenize kaybolan bir köpek için seferber olan ofis çalışanlarını veya kaybolduğu için titreyen köpeğe şalını saran finans müdürünü. Anlat istediğim herkes işini layığıyla yapıyordu ve kimse statüsüyle böbürlenmiyordu. Bence çokta güzel geçiyordu zaman. Ayrıca 1996 yılından bu yana dosyalarla donatılmış Enelka Taahhüt İmalat ve Tic. Ltd. Şti' nin arşivinin düzenlenmesinde emeği geçen stajyer benim. Sinem ablacımın orada aradığı dosyaya rahatlıkla ulaştığında aklından geçecek olmak benim için büyük bir mutluluk. Ve Dilan ablacım... Bana ofisteki her şeyi öğreten güzel insan. Hoş makineye bulaşık dizmeyi biliyordum ama neyse üzerinde durmayacağım. Kendisinin olaylara farklı bakması ayrıca faydalı oldu benim için. Ona ayrı teşekkür ediyorum çünkü Prag'dan dönerken beni de düşünüp hediye getirmişti. Olay hediye değildi, beni düşünmüş olmasıydı. Ve en çokta Esra Hanım'ın her sabah 'Stajyer Arkadaşım!' demesini özleyeceğim. Eray Abi'nin arada açtığı o müzikleri de özleyeceğim çünkü benim sevdiğim tarzda müziklerdi ve günü sıradanlıktan çıkarıyordu. Son olarak eğer marina da çalışır ya da staj yaparsanız ve size sayım yapacağınızı söylediklerin de ölü taklidi yapın. Yemin ederim ayaklarınız 1 hafta aralıksız alev alev sövüyor. Evet bu kadar. Teşekkürler, teşekkürler!!

                                                     

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar