DÜNYA DÖNÜYOR..!



  Merhaba diyerek başlamak isterim çünkü koca 1 aydır hiçbir şey yazmamışım, yazamamışım daha doğrusu. Neden mi? Çünkü yazmak öyle hurra olacak bir şey değil ki bir anda gelir ve içindekileri öyle dökersin. Oysa koca bir seminer geçmişti bir de ülkem de kötü olaylar oldu ve olmaya da devam ediyor ama o zaman yazmaya hevesim, istediğim de yoktu açıkçası. Bilemedim şimdi. Ve evet geçti ama 26 Mart benim doğum günümdü ve sanırım düşüncelerim bu konu üzerine olacak...
  20 yaşındayım artık ve nasıl bir bebek olduğumu, ben doğduğum da ailemin neler hissettiğini öyle merak ediyorum ki anlatılıyor ama sanki hiç bilmiyormuşum gibi tekrar tekrar soruyorum ve sürekli uslu bir bebek olduğumu belirtmesini isterim annemin. Çünkü cidden çok uslu imişim, zamane çocukları çok yaramazlar buradan söylemiş gibi olmasın da. Yani diyorum ki gitti koca 19' luk çınar ve engel olamıyorum içimdeki hüzünlü duyguya. Yine de feci huzurluyum, sevdiğim güzel insanları daha çok sevdim, yanımda olduklarını daha çok hissettirdiler. 18 yaş doğum günüm en özeli idi ve zirvede çünkü ağladığım en sağlam bir doğum günümdü. Olay hediye değil bence hissetmek, hissedilmek. İnsanların duygularını dolu dolu yazması. Seni sevdiklerini hissettirmesi. İçten olması... Ne bileyim içtenlik öyle önemli ki. Mesela geçen sene hayatımda olmayan bir dünya güzel insan bu sene beni çok mutlu etti ve belki de geçen sene hayatımda olan insanlar bu sene yoklardı ve belki de eksikliklerini hissettirmeyen güzel insanlar sayesinde oldu bu. Bende böyle anlamlı günlerin odunluğu vardır ince düşünemem hatta unuturum ki çocukluk arkadaşım, arkadaştan öte kardeşimin doğum gününü unutmuşluğum var ve öyle güzel bir insan ki küsüp kırılmamıştı ama küsmesine izin vermeden affettirmiştim kendimi öyle hatırlıyorum sonuçta hala arkadaşız. Rus'uma da selam olsun buradan! Şöyle de bir şey var; doğum günüm lisede sınav haftasına geldi diye unutmuşluğum, yeğenim benden bir hafta önce doğduğu ve düğün gibi doğum günü kutladığımız için ısrarla ''Sakın pasta almayın, bir curcuna daha kaldıramam.'' demişliğim de var.
  Alengirli işler bana göre değil ya da öyle değilse bile olmalı çünkü insanlar sana değer veriyorsa sende bunun hakkını vermelisin. Çünkü hayat çok kısa. Baksana gitti koca 20 yıllık ömür ve geriye kalan sadece güzel anılar olmalı. Ne biliyim ya. Basit bir mesajın atılması, sesimi duymak için aranması insanın öyle güzel ki... Yeğenlerin video yolluyor mesela, taa Amerikalardan anlamlı mesajlar yazılıyor. Yakınındakiler sarılıyor, seni sevdiğini hissettiriyor. Yaşamayı anlamlı kılan insanlar ne güzeller ya. Onları sıkı sıkı sarıp saklamak istiyorum. Beni sevdiğini hissettiğim insanları daha çok sevmek istiyorum. Dolu dolu sevmek istiyorum. Allah'ım ne sevgi dolu bir yazı oldu, koca 1 aydan sonra. Ama şunu söylemeden edemeyeceğim eğer pasta alırsanız bana antep fıstıklı olmasın olur mu? İşte böyle de mütevaziyim ya neyse. Yine de yanlış tanınmak istemem. Ya da beni bilen bilir arkadaş. Neyse neyse iyi ki hepimiz doğmuşuz. Frambuazlı pasta yağmuruna tutulalım hayat daha güzel olsun!! Beni seven insanları çok ama çok seviyorum. Sevmeyenlere bir şey demek istemiyorum. Şuan bu yazıyı sonlandırmalıyım ama olmuyor. Sevgi dolu sözcüklerle donatmak istiyorum burayı... Allah'ım ya yaz geliyor nasıl mutluyum!!!

                                                  SEVGİYLE KALIN, UMUTLA BAKIN...

                                         

Yorumlar

  1. Allahım ne kadar güzel bir yazı olmuş ya,içinde ben de geçiyorum diye değil. Çok işten olmasından ötürü.

    YanıtlaSil
  2. Sen ne güzel bir okursun öyle yaaaa :))

    YanıtlaSil
  3. Sen ne güzel bir okursun öyle yaaaa :))

    YanıtlaSil
  4. Ne güzel yazmıssın...okudugum her satırında yüzümdr ayrı bir tebessüm olustu.yüregine kalemine saglık benceey 😊💕

    YanıtlaSil
  5. Ne güzel yazmıssın...okudugum her satırında yüzümdr ayrı bir tebessüm olustu.yüregine kalemine saglık benceey 😊💕

    YanıtlaSil
  6. Seninde yüreğine sağlık, bu yazıyı okuduğun gözlerinden öperiimm :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar