ÇOCUK MASADAN AÇ KALKTI GIBI



  Yazmak için bir şeyler yaşamak şart. Yazmak istediğiniz yüzlerce konunuz olsa da o duyguyu parmak uçlarınıza kadar hissetmeniz gerekiyor. Sözde sürekli yazacaktım. Ama olmadı mı olmuyor. Çok ciddiyim. Bir de önceki yazılarıma gelen o güzel fikirlerde düşünmeme vesile oldu. İster istemez biraz bekle diyorsunuz kendinize. Mesela çok konudan konuya atlıyormuşum. Bu çok doğru. Farkındaydım ama istemsizce engel olamıyordum hatta bazen engel olduğumu düşünüyordum. Konuşurken ya da sohbet ederken öyle olmuyorum ama yazarken ne varsa ortaya koyayım diyorum. Bildiğim veya öğrenmeye çalıştığım ne varsa aktarayım istiyorum. Mesela yazılarımı biraz daha mı kısa tutmalıyım? Böylece sizleri de yazıyı ilk gördüğünüz an korkutmamış olurum. Akıcılığı korumaya çalışmalıyım. Çünkü okurken sıkılmamalı insan. Veyahut ''Bunu okuyorum ama bana ne katıyor?'' dediğinizde bir şeyler katsın istiyorum. Yazmış olmak için değil de hem kendimi hem de karşımdakini beslemek istiyorum. Yazdıklarım bilimsel anlatım ya da betimlenmiş bir konu üzerine değil. Çünkü bugün o kadar deneyimli değilim. Ama ileri de daha farklı olacak bu durum. Mesela bir arkadaşım ''Deneme mi yazıyorsun'' dediğinde ''Evet deneme yazıyorum.'' diyemedim. Çünkü planlamam, düzenlemem yoktu. Konularım, bilgi düzeyim, akıcılığım veyahut düşüncelerim en çok neyde iyi bilmiyordum. Sadece yazmak için ve o an içimden ne geliyorsa onu yazmak için geldim buraya. Ne kadar ilerleyebilirim o zamanda saklı ama yerimde saymaktan çok daha iyi bundan eminim. En azından ''Deneme mi yazıyorsun?'' denildiğinde 'evet veya hayır' demem için düşünme fırsatım oldu. Bu işi ciddiye almam için fırsat. Birileri size 'Neden?' diye sorduğunda açıklamalarınız yerinde olursa yaptığınız işte zamanla ciddiye alınır. Ve daha siz hiçbir şeyin farkında değilken size sizi değerli hissettiren insanlara teşekkür edin. Onlar sizin yönünüzü görünmez bir yolla gösteriyorlar. Bu yollar bazen çıkmaz bir sokağa da götürebilir bazen de bir deniz kenarına da götürebilir... Önemli olan bir yol bulmanızı sağlamaları.     
                                                 UMUTLA KALIN HUZURLA BAKIN.

 Bu yazım kısa oldu mu? Oldu gibi sanki. Anlatmak istediklerimi anlatabildim mi bilmiyorum. Böyle de yazım masadan aç kalkmış gibi hissediyorum. Neyse neyse umarım oldu. İçinizdeki Pollyanna hiç ölmesiiiiinnn!!

Yorumlar

  1. Senin uzun yazmanı daha çok seviyorum ben. Kısa doyurmuyor asıl :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konu ile ilgili yorum yaptığınız için çok teşekkür ederim, diğer yazılarımda dikkate alacağım :))) Canımsııınnn :))

      Sil
  2. Ceey ben senin yazılarını kısa veya uzun olsun beğenerek okuyorum ve takip etmeye çalışıyorum. Yazılarını da bi sınıfa yada kalıba uydurma kaygısı gütmeneni istemem. Zaten sen yazmaya devam ettikçe ilerleyen süreçte ne olacağı hep beraber göreceğiz şuan bence gayet başarılısın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu güzel düşünceleriniz için çok çok teşekkür ederim Dap beyciğim :)

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar